Çevreyi tanımak, anlamlandırmak yepyeni kavramlarla ve ilişkilerle tanışmak çocuklar için zorlayıcı olabilir. Beğendikleri, istedikleri tavırları sergilemek konusunda inatçı olmaları da muhtemeldir. 3 – 4 yaşlarında başlayan yaşıtlarla beraber oyun vb. aktivitelerde bulunmak çocukların paylaşımcı olmayı öğrenebilmeleri için çok önemlidir.
Bu dönemde yalnızca yaşıtı olan çocuklara karşı değil aynı zamanda ebeveynlere karşı da bencillik yapabilirler. Bebeklik döneminde itibaren, çevresiyle etkileşim içerisinde olan bir çocuk yetiştirebilmek için adımlar atılabilir. Çok küçük yaşlarda belli tavırları tanıyan çocukların terbiye eğitimi, çok daha kolay bir şekilde sağlanır.
Paylaşımcı Olmak Nasıl Öğretilmelidir?
Bebeklik döneminde topla oynanan oyunlarda olduğu gibi al – ver, tut – at şeklindeki yöntemler onu iletişime açık hale getirmek için atılabilecek ilk adımlardandır. İlgisizce büyüyen bebeklerin tek başına bırakılmaları ve kendi başına oyun oynamalarını sağlama süreçler her şeyi yapabilecek özgürce bir durum yaratır. Ancak kendi başına oynama süreçleri konuşulanı anlama, cevap verme yetenekleri iyice geliştikten sonraya bırakılmalıdır.
Devamlı sergilenmesi gereken tutumlarda “Aferin/Çok güzel/Alkış” gibi söylemlerle ya da davranışlarla takdir etmek ve yanlış olunan tutumlarda da benzeri yumuşaklıkta eleştiride bulunmak gerekir. Kardeşsiz olan çocuklarda paylaşma kavramı genelde yüzeyseldir. Dolayısıyla mümkün mertebe kendi yaşıtlarıyla etkileşimlerde bulunabileceği ortamlara katılmak, kendisini normal hissetmesine yardımcı olur. Aksi halde yaşıtlarının tavırlarını tanımlamakta güçlük çeken ve iletişimde zorlanan bir çocuk haline gelmesi riski bulunur.